Yazdığı eşsiz polisiye romanlarıyla, “Polisiye Edebiyatın Kraliçesi” Agatha Christie’nin romanlarında hep bir sır vardı. Bir de o sırrı çözmek için bir ipucu. Yani anahtar….

Onun hayatındaki en büyük sır ise 1926 yılında 11 gün süreyle ortadan kaybolmasıydı. Ve o sır, bir anahtarda gizliydi.

Ortadan kaybolduğu 1926 yılı, Christie için çok zor bir yıldı. Önce çok düşkün olduğu annesini kaybetti. Annesini kaybetmek onu derinden sarsmıştı. Bu, sinirlerini hayli yıpratmıştı.Üstelik bu dönemde eşi de yanında yoktu. Biraz toparlandıktan sonra kendi evine dönünce onu daha da yaralayacak bir durumla karşı karşıya kaldı. Eşi, başka birine aşık olduğunu ve boşanmak istediğini söyledi. Bununla da kalmayan eşi, hafta sonunu sevgilisiyle geçirmek için şehir dışına çıktı. Aynı akşam Christie, yanına küçük bir bavul alıp, sekreterine Yorkshire’a gittiğini bildiren bir mektup bıraktı. Ve ortadan kayboldu.

Ertesi sabah arabası, Newlands Corner Surrey’de bulundu. Arabanın kaputu kalkmış, ışıkları yanar haldeydi. Ehliyeti ve bavulu arabadaydı. O dönemin gazetelerinde ortadan kaybolmasıyla ilgili farklı yorumlar yapıldı. Kimi gazetelerde; “Reklam yapmak için kayboldu” yazarken, bazılarında “Hafıza kaybı yaşadı” yazıyordu. Bazı gazetelerde ise “Eşinin sevgilisini öldürmek için gitti” yorumları yapıldı.

Sonunda ünlü yazar tam 11 gün sonra  Harrogate’teki bir otelde bulundu. Otele eşinin sevgilisinin soyadıyla kayıt yaptırmıştı. Polis ve basın Christie’nin eşini yanına getirdi. Ama Agatha onu kardeşi sandı. Kocası da onun tamamen hafızasını kaybettiğini ve kim olduğunu bilmediğini söyleyip çekip gitti.

Ünlü yazarın ölümünden birkaç yıl sonra kaybolması yeniden gündeme geldi. Üstelik İstanbul’un da içinde geçtiği bir hikayeyle…

İddiaya göre, Agatha Christie ortadan kaybolduğunda İstanbul’da Pera Palas otelde kaldı. Meşhur “Doğu Ekspresi’nde Cinayet” romanını da bu otelde yazdı.

1979 yılında Tamara Rand isimli bir medyum, onun ruhuyla iletişime geçtiğini ve kendisine Pera Palas’ta 411 numaralı odada bir anahtardan bahsettiğini söyledi. Medyum, ikinci bir seans daha düzenledi. Bu seansta, “Aynı anahtarın otelin o günkü sahibi Muhayyeş’in yalısında gizli bir odayı da açtığını ve bu odadaki hatıra defterinde kaybolduğu 11 günün tüm ayrıntılarının yazılı olduğunu” söyledi.

Büyük yankı uyandıran bu açıklamalardan sonra, hikayeyi film yapmak isteyen Warner Bros ve dünya basını İstanbul’a geldi. Pera Palas otelinin 411 numaralı odasına girildi. Odanın döşemelerinin altından, 8 cm boyunda paslı bir anahtar bulundu.

New York Times Gazetesi, bu konuda yazılacak olan hikayenin yayın hakkı için 75 bin dolar teklif etti.

Warner Bros da filmini çekmek için anahtarı satın almak istedi. Ama otelin sahibinin istediği iki milyon doları ödemek istemedi ve anahtar hikayesi ortada kaldı.  Muhayyeş’in yalısında gizli oda ve hatıra defteri de bulunamadı.

Anahtarın sonunu merak edenler için not: Anahtar şu an bir bankanın kasasında. Pera Palas’ta kaldığı oda ise o günkü haliyle hiç değiştirilmeden duruyor.

Öldükten sonra değeri bilinen Edgar Allan Poe’nun isminin verildiği mekanlar http://akinaltan.com/poenun-kiymeti-olunce-anlasildi/

ANA SAYFAYA DÖNMEK İÇİN http://akinaltan.com/

Bir cevap yazın

Your email address will not be published.

You may use these <abbr title="HyperText Markup Language">HTML</abbr> tags and attributes: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>

*