Rusya’nın “Ulusal Şair”i ve Yeni Rus edebiyatının kurucusu kabul edilen Aleksandr Puşkin, iz bırakmış pek çok roman ve şiire imza attı. Liseyi bitirdikten sonra Petersburg’a giden Puşkin, yazdığı ve birçoğu yasaklanan özgürlükçü şiirleri ve taşlamaları ile Çar’ın tepkisini çekti. Ancak bir o kadar da yazdıkları halk tarafından hayranlık uyandırdı. Rus Çarı I. Aleksandr onu Kafkasya’ya gönderdi. Kafkasya’dan dönen Puşkin’in, Rusya’daki askeri yönetime karşı oluşundan dolayı dört yıl başkente girmesi yasaklandı.

Sürgün bitince Moskova’ya çağrılan genç Puşkin, aşık olduğu Natalya Gonçarova’dan istediği cevabı alamayınca Moskova’dan uzaklaşmak için 1828-29 Osmanlı- Rus Savaşı’na katılmak istedi. Ancak, Çar tarafından reddedildi. Bunun üzerine Paris’e gitmeyi talep etti fakat yine reddedildi. Sevdiği kadına da kavuşamayacağını anlayınca Çar’ı hiçe sayarak, Rus-Kafkas ordusunun ordugâhına varmak için yola çıktı. Sefer boyunca gördüklerini ve yaşadıklarını kaleme aldı.

1829’da, bir gözlemci olarak Rus ordusuna katılan Puşkin, Osmanlı topraklarına kadar geldi. Moskova’dan Tiflis’e, oradan da Gümrü üzerinden Kars’a ve Erzurum’a doğru atını süren Puşkin’in gittiği tek yabancı ülke Türkiye’ydi. Rus ordusu ile birlikte Erzurum’a giden Puşkin, burada geçirdiği günleri de Erzurum Yolculuğu isimli kitabında anlattı. Kitapta, yol üzerindeki kasabaları, köyleri, orada yaşadığı olayları, karşılaştığı kişileri seyahatname tadında tasvir etti.

Erzurum Yolculuğu’ndaki; “Sert bir iklimi var buranın. Kent denizden 7.000 ayak yükseklikte bir vadiye kurulmuş. Çevredeki dağlar yılın büyük bir kısmında karla örtülüdür. Ormansız, fakat bitek bir toprağı var. Her yandan kaynaklar fışkırıyor; her yerde su kemerlerine rastlıyorsunuz. Erzurum’da çeşmeden bol bir şey yok. Her birinin üstünde bir zincire bağlı teneke taslar asılı. İnançlı Müslümanlar bu taslardan su içiyor, Tanrı’ya şükürler ediyorlar. Kereste Soğanlı’dan getiriliyor. Erzurum silah deposunda sanırım Godfroy zamanından kalma eski silahlar, miğferler, zırhlar, kılıçlar bulundu. Hepsi paslanmıştı.” gibi etkileyici betimlemeleri ile kendinden sonra gelen Tolstoy ve Gorki’yi de etkiledi.

Kitaptan bir detay: Puşkin, seyahat sırasında bir Türk Komutan ile karşılaşır. Türk komutan Puşkin’in şair olduğunu öğrenince “Şairin bizdeki karşılığı ozanlardır. Ozanlardan zarar gelmez .” der.

Puşkin’in Erzurum Yolculuğu’nu dinlemek için tıklayın https://www.youtube.com/watch?v=yP1SgRing_8&t=355s

ANA SAYFAYA DÖNMEK İÇİN http://akinaltan.com/

Bir cevap yazın

Your email address will not be published.

You may use these <abbr title="HyperText Markup Language">HTML</abbr> tags and attributes: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>

*